Okşanası Bir Kitap

Okşanası Bir Kitap
“Yaşamım boyunca birlikte olduğum, tanıştığım ya da uzaktan tanıdığım ne çok insan ve ne çok öteki yaratık tarafından fark edildim ve sevildim.Ve yine ne çok insanı ve ne çok diğer varlığı öylece sevdim, tutkuyla bağlandım onlara ve acıyla ayrıldım onlardan.”

Bu sözler Tan Oral’a ait. 21 Mayıs 2003 akşamı, bütün bir sezon boyunca Schneidertempel Sanat Merkezi’nde düzenlenen okuma günlerinin sonuncusunda, Tan Oral yeni kitabından bazı bölümleri yukarıdaki kısa girişten sonra okumaya başlamıştı.

O akşam, sevenleri, dostları yalnız bırakmamıştı usta karikatürcüyü. Fakat öyle ilginç bir olay yaşanmıştı ki, bunu aktarmadan Tan Oral’ın kitabından söz etmek yanlış olacak.

Okuma henüz sona ermiş, soru cevap bölümüne geçilmişti ki, sanat merkezinin kapısında iki yeni ziyaretçi belirdi. Bunlar Schneidertempel’in alışılagelmiş konuklarından değildi. Bal rengi gözlerini Tan Oral’a dikmişler, kuyruklarını ahenkle sallıyorlardı. Tan Oral onları görünce hiç şaşırmadı. Yanlarına gitti, “merhaba, hoş geldiniz” dedi. Kısa bir süre kimsenin anlayamadığı bir dilde sohbet ettiler. Daha sonra iki dost sokak köpeği, geldikleri gibi usulca sanat merkezini terk ettiler. Tan Oral’ı yeni kitabından dolayı kutlamaya gelmişlerdi…

 

Usta karikatürcü, dost canlısı Tan Oral, bu kez dost hayvanlarını anlatıyor “Bu Kitabın Kuyruğu Var!” adlı son yapıtında*.

Aslında çocukluk ve gençlik yıllarında karşılaşmış olduğu çoğunluğu dört ayaklı dostlarının öykülerini yeni yazmadı sanatçı. Bunlar çok önceden kaleme alınmış, farklı dönemlerde yayınlanmış öyküler. Yeni olan, hepsinin kitap haline gelmiş olması. Hem de nasıl bir kitap!

Kitap değil, elinize aldığınızda okşamaktan kendinizi alıkoyamayacağınız, yumuşacık tüylü, içi sevgi dolu bir yumak sanki... Çağla Turgul, Tan Oral’ın yalın anlatımını ve sevecen bakışını olduğu gibi kitabın tasarımına yansıtmış.

Kimler yok ki dost hayvanlar arasında: kıpır kıpır kulaklı bir eşek, bal rengi gözlü kiremit tüylü bir köpek (belki de Schneidertempel’deki ziyaretçilerden birinin dedesi?), Cici adında balet bir tavuk, Atom adlı inatçı bir kedi, yemyeşil tüylü kıpkırmızı gagalı bir papağan, mor yeşil gıdılı cin bakışlı “göğercin”… Gerçek bir hayvanlar alemi!

Yazarın, renkten renge giren bir bukalemunum ile özdeşleşen renkli hayal dünyasını “Bir Küçük Eski Zaman Devi” adlı öyküde tanıyabilir, hayvanlara olan o sımsıcak sevgisini “Yaralı Kartal” ve “İşte Benim Pireler” adlı öykülerde hayret ve ibretle okuyabilirsiniz. Dünyada kaç kişi açlıktan ölmesinler diye kendi kanını pirelere bağışlar?!

Öykülerin hepsi neşeli değil, içlerinde hüzünlü olanları da var. Ama hepsi insancıl, hepsi sevecen ve en güzeli hepsi gerçek…

“İnsan kardeşlerim ve sevgililerim kadar hayvan dostlarım da yaşamımı dolduran vazgeçilmez değerlerim oldu hep” diyor kitabının önsözünde Tan Oral. Bu kitabı bir çırpıda okuduktan sonra, ne kadar hayvansever olursa olsun, insanın hayvanlara bakışı değişiyor. Sivrisinek vızıltısı bile kulağa bir başka geliyor!

İzel Rozental

Bodrum, 12.06.2003

* Bu Kitabın Kuyruğu Var! Tan Oral, YGS Yayınları, Mart 2003, İstanbul