Bilgisayar Ortamında Karikatür
Her şeyi düşleyebilirdim ama itiraf edeyim ki, şu “Cartoonshop” programı hayal gücümün sınırlarını zorladı!
Bilgisayar yardımıyla illüstrasyon ya da vinyet çizenlere hoşgörüyle yaklaşabiliyordum. Bilgisayar programları grafik tasarımın vazgeçilmez bir unsuru olmuşsa şayet, illüstrasyon ve vinyetlerde de bu harika olanaklardan yararlanmamak saçmalık olurdu.
Hatta resimli bant çizerlerine de büyük ölçüde hak verebiliyordum. Bilgisayar kullanmak onların hayatını büyük ölçüde kolaylaştırıyorsa, hangi mantıkla bu kolaylıktan fedakarlık etmelerini isteyebilirdim ki? Canlandırma tekniğinde bilgisayar yarım asırdır kullanılıyordu. Disney ve şürekasının yarattığı harikalar meydandaydı işte! O halde çizgi roman üretiminde bilgisayar teknolojisinin kullanılmasından da kaçınılamazdı.
Ama iş karikatür çizimine gelince muhafazakarlık damarlarım kabarıyordu. Bilgisayarda hiç yağlı boya resim yapabilir misiniz? Aslında istenirse elbet yağlıboya görünümünde resim üretilebilir. Hatta dilerseniz bir Van Gogh, ya da Rembrant programı yükler, dilediğiniz konuyu seçtiğiniz ustaların üslubundaki fırça teknikleriyle boyar, eserinizin altına da yine onların özgün imzalarını kondurabilirsiniz. İyi de bu resmin herhangi bir değeri olabilir mi?
Karikatürün de resimden pek bir farkı yok diye düşünüyordum. En usta çizerler bile 6 yaşındaki bir çocuğun naif ve saf çizgisine erişebilmek için çabalarken, bilgisayarın sunduğu engin olanaklardan yararlanarak mükemmel bir karikatür yaratılmış olması benim için hiçbir anlam ifade etmiyordu. Yarışmalarda ya da sergilerde bilgisayar tekniği kullanılarak çizilmiş ya da boyanmış karikatürler gördüğümde onlarla hiç ilgilenmiyor, dudak kıvırıp geçiyordum. Hatta yarışma jürisindeysem şayet, çok gaddar davranıp o türden bir karikatürün derhal elenmesi için elimden geleni yapıyordum.
Derken günün birinde “PC-Graph”larla tanıştım. Nezih Danyal “PC-Graphie” denilen bir yöntemle bilgisayar ortamında karikatürler yapmış, sergisini açmıştı. Sergideki resimler tıpkı özgün baskılar gibi bir bir numaralanmış ve imzalanmıştı. Danyal’a göre her eser sınırlı bir sayıda üretiliyordu. Bir anda kafam karıştı, ne diyeceğimi bilemedim. Nezih Danyal bilgisayarını bir fırça gibi kullanmış, ortaya ustalıkla yapılmış özgün eserler çıkarmıştı.
Danyal’ın sergisinden kısa bir süre sonra Ateş Gülcügil ile tanıştım. Gülcügil’de bir karikatür sanatçısıydı. Ama onun bizlerden tek farkı, kalem kullan-a-mıyor olmasıydı! Ateş Gülcügil karikatürlerini bilgisayarda çiziyor, kalem yerine ise fare kullanıyordu. İş bununla kalsa iyi... Ateş’in karikatürleri her usta çizerin gıpta edeceği türden yalın ve çocuksu bir çizgiye sahipti. Süsleme ya da gereksiz taramalar yoktu. Esprileri ise mükemmeldi!...
Karikatürde bilgisayar kullanımına olan katı karşı duruşum yerini daha toleranslı bir bakışa devretmişti; bilgisayar karikatür sanatında doğrudan bir araç olarak kullanılabilirdi. Hatta bundan bir ölçüde ben de yararlanabilirdim belki!
Bilgisayarıma bir “Cartoonshop” programı yükledim. İşin ABC’sinden başlamalıydım; Paletleri ve iletişim komutlarının konumlarını kitapta yazılı olduğu şekilde ayarladım. Bağlamsal menülerin ve Help menüsünün nasıl kullanılması gerektiğini öğrendim. Anahtar sözcüklerin ne anlama geldiklerini bir bir ezberledim. Artık ImageReady’ye geçme aşamasına geçmeye hazırdım. Çizdiğim siyah beyaz bir karikatürü taradım - yani scan ettim- ve bilgisayarıma yükledim. Resmi ekranımda biraz büyülttükten sonra, Rectangular Marquee Aracı ile tam seçim oluşturma aşamasına gelmiştim ki, ekrandaki her şey öylece dondu kaldı. Ne ok imleci hareket ediyor, ne de verdiğim komutlara yanıt alabiliyordum. Bu gibi durumlarda acil yardım için başvurduğum uzman bir genç vardır, derhal onu aradım.
Murat soruna yabancı değildi:
Kilitlenmiş abi! Bilgisayarını fazla yüklemişsin, kullanmadığın bazı program ve dosyaları sil, durum düzelecektir. Son yaptığın işlemleri save etmiş miydin?
Yok kardeşim! Daha işleme başlamamıştım ki...
İyi öyleyse, şimdi klavyedeki Ctrl, Alt ve Del tuşlarının üçüne birden aynı anda bas...
Bastım...
Ne oldu?
Bir daha aynı tuşlara basarsanız kaydedilmemiş tüm bilgilerinizi kaybedeceksiniz diye beni tehdit etti!
Aldırma abi, sen bi daha bas...
Bastım...
Şimdi ne oldu?...
Blöf değilmiş!... Ekran tamamen karardı... Bilgisayar yeniden başlıyor galiba...
Tamam işte! Şimdi kullanmadığın program ve dosyalarını delete et, sonra da dilediğin gibi çalış...
Murat’a teşekkür ettim, yeni baştan işe koyuldum. Ctrl+Alt+Del operasyonu esnasında hafızadan silindiği için karikatürümü yeniden yükledim. Bu kez daha dikkatli bir şekilde çalışmaya başladım. Katman denilen Layer’ların kullanılmasını öğrendim. Ardından resmi dilediğim gibi değiştirmeyi, degrade yapmayı, paintbrush ile boyamayı, airbrush ile parlama efektleri vermeyi, doku efektlerini oluşturmasını, gölgelendirmeleri falan öğrendim. Resme bir de baktım ki; inanamıyorum, harika bir şey olmuş! Meğer bu bilgisayar gerçek bir mucizeymiş!...
Tam kaydet komutuna basıyordum ki, ok imleci yine hareketsiz kaldı. Murat’ı aramadan önce on dakika kadar bekledim, belki insafa gelirdi... Fakat hayır, onbeş dakika geçtiği halde ekranda tık yoktu. Murat’ı aradım:
Abi, senin bilgisayarın remini artırmamız gerekecek galiba...
Nesini?... Nesini?...
Hafızasını abicim!... Senin yüklediğin programlar fazla geliyor, makine kilitleniyor.
Pekiy, şimdi ne yapıcaz?...
Yeniden Ctrl+Alt+Del yap abicim... Çalışmanı save etmiş miydin bari?...
Nasıl ederim?... Konsantre olmuş çalışıyordum, ikide bir save’e basmayı unutuyorum...
Yazık olmuş abi, şimdi hepsini sil baştan yapmalısın...
Hiç başka çaresi yok mu? Usulcacık bilgisayarın düğmesini açıp kapatsam?... Hani sanki birden bire cereyanlar kesilmiş de yeniden gelmiş gibi?...
Sakın yapma abi, bu çok tehlikeli!...
Ne olur ki?
Kaydedilmemiş bütün bilgilerini kaybedersin sonra!...
.....
Ertesi gün hafızasını geliştirmek üzere bilgisayarımı Murat’a teslim ettim. Geri aldığımda, kaydedilmemiş bütün bilgilerimin yanı sıra, kaydedilmiş bilgilerin de silindiğini dehşetle fark ettim!... Benim için hayati önemi olan adres defterim bile silinmişti. Öfkeyle Murat’ı aradım:
Sen bunlardan back-up almamış mıydın abi?...
Bekap mıdır, pikap mıdır ben nerden bileyim kardeşim?!!!
Keşke bana söyleseydin, beyni temizlemeden bir diskete tüm bilgilerini kaydederdik...
Yani benim makinenin şimdi beyni boş mu?!!!
Sıfır kilometrede abi!... Dilediğin programı yükle sorun çıkarmaz artık!...
Bilgisayarım beynindekileri yitirirken, ben de Cartoonshop programını okuyarak kendi beynimi tıka basa doldurmuştum. JPEG resimlerini optimize etmesini, Application Dither’i kontrol ettikten sonra, Browser Dither’in önizlenmesini ve arka plan alanındaki saydamlığı düzelttikten sonra HTML dosyalarını oluşturmasını, ve hatta over durumunda bir warped text efekti uygularken, rollover durumundaki katmanları gizlenir kılmasını bile biliyordum. Tek sorunum, son zamanlarda konuştuklarımın yakın çevrem tarafından pek anlaşılamamasıydı. Örneğin sekreterime, “Lütfen bana Arif beyi connect et, Salih Bey’e de söyle son ihalenin description’ını adjust ettikten sonra nihai file’ı benim için download etsin” derken, bakışları söylediklerimden hiçbir anlam çıkartmadığı izlenimine kapılmama neden oluyordu. Aynı şekilde muhterem refikamla birlikte televizyon izlerken, “Channels sekmesini lütfen sekizinci katmanın üzerine select edip tıklar mısın, izlemek istediğim önemli bir option var.”diye rica ettiğimde bana bakışlarındaki acıma ifadesi görülmeye değerdi... Böyle devam etmesi halinde, kendime hakim olamayıp kısa sürede onu annesinin home page’ine forward etmem işten bile değildi!
Bilgisayarıma kavuşur kavuşmaz derhal Cartoonshop programını yeniden download ettim. Çizdiğim yeni karikatürlerden birini scan ederek file’ın içindeki özel bir klasöre save ettim. Bütün renklendirme ve süsleme işlemlerini bitirmiş, tam katman kesme yolu oluşturmak için araç seçenekleri çubuğundaki Create New Work Path düğmesini tıklamıştım ki, ekran hafifçe kararıverdi. Karşımda şimdi şöyle bir yazı vardı:
VxD--- içindeki 0028:C1506582 noktasında bir istisna OE oluştu. Bu,
VxD--- içindeki 0028:C16C9C30 noktasından çağrıldı.
Devam etmek için bir tuşa basın.
Bilgisayarınızı yeniden başlatmak için Ctrl+Alt+Del tuşlarına basın. Kaydedilmemiş olan veriyi kaybedeceksiniz.
“Devam etmek için bir tuşa basın” dediğine göre, birinci opsiyonu seçmek sanki daha akıllıcaymış gibi geldi bana. Klavyeye duygu sömürüsü yüklü, “hadi yavrum, ne olursun kaldığın yerden devam et lütfen...” anlamına gelen bir bakış atarak enter tuşuna usulca bastım. Tanıdık bir pencere karşımda bitiverdi:
UYARI: CTRL+ALT+DEL’e yeniden basarsanız bilgisayarınız yeniden başlatılacak. Çalışan tüm programlardaki kaydedilmemiş bilgileri kaybedeceksiniz.
Altında da yine bildik üç şık:
Görevi Sonlandır B) Oturumu Kapat C) İptal
Ben dördüncü şıkkı seçtim ve “Hiçbiri!” diye haykırarak bilgisayarımın fişini prizden çektim!
Biliyorum, bilgisayarı tekrar açmaya yeltendiğimde, “Bilgisayarınız düzgün olarak kapatılmadığı için, bir veya daha fazla sabit diskinizde hata oluşmuş olabilir. Bu iletiyi bir daha görmemek için, her zaman bilgisayarınızı Başlat Menüsündeki Oturumu Kapat komutuyla kapatın” diye bana ukalaca ders vermeye kalkacak... Umurumda bile değil, cihaz benim değil mi, istediğim gibi kapatırım!
Ama hiç değilse artık bir şey öğrendim; bilgisayarda karikatür yapmaya girişmesi için insanın her türlü psikolojik işkenceye dayanıklı olması gerekirmiş. Çini mürekkebi, tarama ucu, guvaş boya, fırça gibi araçları kullanmanın tek tehlikesi iş bittikten sonra, mürekkep şişesinin kağıdın üzerine kazayla devrilmesidir. Bilgisayarın tehlikeleri ise say say bitmiyor... Bundan böyle bilgisayar çıkışlı karikatürleri hiç küçümsemeyeceğim, çünkü onları gerçekleştirenler son derece sabırlı, azimli kahramanlar, yetenekleri tartışılmaz büyük ustalardır!...